Türkçe | İngilizce | |
---|---|---|
General | ||
Genel | yere çakılmak | crash f. |
Colloquial | ||
Konuşma Dili | yere çakılmak | auger in f. |
Idioms | ||
Deyim | yere çakılmak | come a purler f. |
Deyim | yere çakılmak | go a purler f. |
Deyim | yere çakılmak | go into a tailspin f. |
Deyim | yere çakılmak | go into a nosedive f. |
Deyim | yere çakılmak | take a nosedive f. |
Deyim | yere çakılmak | crash to the floor f. |
Deyim | yere çakılmak | hit the deck (us) f. |
Deyim | yere çakılmak | hit the dirt (us) f. |
Aeronautic | ||
Havacılık | yere çakılmak | take a nose-dive into f. |
Havacılık | yere çakılmak | plummet f. |
Türkçe | İngilizce | |||
---|---|---|---|---|
General | ||||
Genel | kalkıştan hemen sonra yere çakılmak | crash right after takeoff f. | ||
Genel | (yumuşak ağır kütle) yere çakılmak | squash f. | ||
Phrasals | ||||
Öbek Fiiller | çok yüksekten yere çakılmak | plummet (down) to (something or some place) f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyden) hızla aşağı/yere çakılmak | plunge down (something) f. | ||
Öbek Fiiller | (bir şeyden) hızla aşağı/yere çakılmak | plunge from (something) f. | ||
Idioms | ||||
Deyim | kafa üstü yere çakılmak | come a purler f. | ||
Deyim | kafa üstü yere çakılmak | go a purler f. | ||
Deyim | çok yüksekten yere çakılmak | plummet to earth f. | ||
Deyim | (uçak) yere çakılmak | go down in flames f. | ||
Deyim | çok yüksekten yere düşmek/çakılmak | plummet (down) to earth f. | ||
Deyim | çok yüksekten hızla yere düşmek/çakılmak | plummet to earth f. | ||
Deyim | roket hızıyla yükseldiği yerden aynı hızla yere çakılmak | rise like a rocket (and fall like a stick) f. |